Kripto para piyasası yıllarca özgürlük, hız ve anonimlik kavramlarıyla anıldı. Ancak para büyüdükçe güvenin sınandığı bir dönem başladı. Artık sisteme güven kadar sistemi denetleyen mekanizmalara güven de önemli hale geldi. Türkiye’de bu dönüşümün merkezinde SPK’nın kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik düzenlemeleri yer alıyor.
Bu düzenlemeler, bir süredir finans dünyasında tartışılan “rezerv kanıtı” kavramını gündeme taşıdı.Yani kripto borsalarının gerçekten ellerinde tuttuklarını iddia ettikleri varlıkları kanıtlaması gerekiyor.
Düzenlemelerin Temeli
SPK’nın denetim mekanizması aslında birkaç adımda şekillendi. İlk olarak Bilgi Sistemleri Yönetimi ve Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim Tebliği güncellendi. Bu sayede kripto varlık hizmet sağlayıcıları da klasik finans kuruluşları gibi bilgi güvenliği, erişim kontrolü ve risk yönetimi gibi alanlarda denetlenmeye başladı.
Karşılaşılan Zorluklar
Uygulamada hâlen bazı teknik engeller var. Birçok platform geçmişe dönük varlık durumlarını zaman damgalı kaydolarak tutmadığı için denetim sırasında bu verilerin sonradan yeniden üretilmesi gerekiyor, bu da süreci hem zaman hem de maliyet açısından ağırlaştırıyor.
Ayrıca %80 kapsama oranı pratikte tartışma konusu olabiliyor. Az sayıda varlıkla çalışan bir platformda %100’e ulaşmak kolayken, yüzlerce farklı kripto varlığını barındıran borsalarda aynı kapsamı yakalamak oldukça güç. Mevcut teknoloji koşullarında ise %80 denetimler için makul bir başlangıç seviyesi olarak görülüyor.
Şirketler İçin Yeni Uyum Süreci
Denetim yalnızca teknik ve finansal bir gereklilik haline geldi. Şirketler artık dijital altyapı, insan kaynağı, yazılım ve donanım yatırımlarına da bütçe ayırmak zorunda. Bu durum özellikle küçük ölçekli platformlar için zorluk oluşturuyor. Bazı firmalar bu yükü taşıyamayıp lisans başvurularını geri çekmeyi tercih ediyor.
Ancak uzun vadede bu yatırımlar, kripto piyasasında daha güvenli ve sürdürülebilir bir ortamın temelini atıyor. Yani maliyetli ama gerekli bir dönüşüm süreci yaşanıyor.
Şeffaflık Kültürünün Gelişimi
Denetim sonuçları şu anda doğrudan kamuya açıklanmıyor. SPK isterse bu bilgileri paylaşabiliyor, ancak şirketlerin kendi inisiyatifiyle açıklama yapması da mümkün. Bu, gelecekte kripto platformları arasında güvene dayalı rekabetin başlamasına yol açabilir. Korum oranı yüksek olan platformlar yatırımcılar için daha cazip hale gelecek.
Rezerv kanıtı denetimi bir kontrol mekanizması ve yatırımcı ile kurum arasındaki güven bağını güçlendiren bir Araç. Artık kullanıcılar platformun beyan ettiği varlıklara gerçekten sahip olup olmadığını dolaylı olarak da olsa öğrenme imkânına sahip.
Bu sistem yerleştikçe, yatırımcı güveninin artmasına paralel olarak işlem hacimlerinin büyümesi bekleniyor. Daha güvenli bir piyasa hem kullanıcılar hem de sektördeki tüm aktörler için kazanım demek. SPK’nın getirdiği yeni denetim mekanizmaları, Türkiye’nin dijital finans ekosisteminde güçlü bir güven oluşturuyor. Kısa vadede şirketler için maliyetli görünse de uzun vadede hem yatırımcıyı hem de sektörü koruyacak bir güven kültürünün temelleri atılmış durumda. Bu yeni dönem, kripto varlıkların geleceğini teknolojik, etik ve denetlenebilir bir zemine taşıyor.
Bu dönüşüme uyum sürecinde eğitim kritik. CFECERT, kripto ekosisteminde faaliyet gösteren kurumlara yönelik eğitim ve belgelendirme hizmetleri ile bilgi güvenliği eğitimleri sunmaktadır. Detaylı bilgi için info@cfecert.co.uk
