Ana Sayfa /

Yapay Zeka’nın İş Hayatında Kullanımı

Yapay Zeka’nın İş Hayatında Kullanımı

Yapay Zeka’nın İş Hayatında Kullanımı

Yapay Zeka nasıl faydalar ile gelecek ve dezavantajları neler olacak

Yapay Zekâ yolculuğu 1956 yılında John McCarthy, Marvin Minsky, Nathaniel Rochester ve Claude Shannon’ın bir konferansta bu terimi ortaya atmalarıyla başladı. McCarthy’ ye göre, “Öğrenmenin her yönü veya zekânın diğer herhangi bir özelliği prensipte o kadar kesin bir şekilde tanımlanabilir ki, bir makine buna adapte edilebilir.” Bu ideolojinin arkasındaki öncü John McCarthy, genellikle yapay zekanın babası olarak anılır. Yapay Zeka, insan zekasını taklit eden veya geliştiren bilgisayar sistemleri veya yazılımları anlamına gelir. Özellikle 21. yüzyılda, makine öğrenimi, derin öğrenme ve sinir ağları gibi teknolojilerdeki ilerlemelerle birlikte, yapay zeka uygulamaları insanlığa çeşitli alanlarda fayda sağlayabilir, ancak aynı zamanda belirli riskleri de beraberinde getirir. İşte yapay zekanın potansiyel avantajları ve dezavantajları hakkında bazı bilgiler:

Yapay Zekanın Avantajları:

  • Artan Üretkenlik: Yapay zekâ, tekrar eden görevleri otomatikleştirerek çeşitli sektörlerde verimliliği ve üretkenliği artırabilir.
  • Veri Analizi: Yapay zekâ algoritmaları, büyük miktarda veriyi hızla analiz edebilir ve karar vermek için farkındalık sağlayabilir.
  • 7/24 Kullanılabilirlik: Yapay zekâ destekli sistemler günün her saati çalışarak sürekli hizmet ve destek sunabilir.
  • Geliştirilmiş Doğruluk: Yapay zekâ, görevleri yüksek hassasiyetle yerine getirerek hataları azaltabilir ve genel doğruluğu artırabilir.
  • Kişiselleştirme: Yapay zekâ, bireysel tercihlere ve davranışlara dayalı kişiselleştirilmiş deneyimler ve öneriler sunar.
  • Güvenlik ve Risk Azaltma: Yapay zekâ, insanlar için riskli olan görevlerde kullanılabilir, riskleri azaltır ve güvenliği sağlar.

Yapay Zekanın Dezavantajları:

  • İşten Çıkarma: Yapay zekâ, otomasyonu, belirli sektörlerde iş kayıplarına yol açarak iş piyasasını ve işgücünü etkileyebilir.
  • Etik Kaygılar: Yapay zekâ, veri gizliliği, algoritma, önyargı ve Yapay zekâ teknolojilerinin potansiyel kötüye kullanımı gibi etik sorunları gündeme getirmektedir.
  • Yaratıcılık ve Empati Eksikliği: Yapay zekâ, yaratıcılık ve empati gibi insani niteliklerden yoksundur, bu da duyguları anlama veya orijinal fikirler üretme yeteneğini sınırlar.
  • Maliyet ve Karmaşıklık: Yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması maliyetli olabilir ve özel bilgi ve kaynaklar gerektirebilir.
  • Güvenilirlik ve Güven: Yapay zekâ sistemleri her zaman tamamen güvenilir olmayabilir, bu da karar verme yeteneklerine güvensizliğe yol açabilir.
  • Teknolojiye Bağımlılık: Yapay zekaya aşırı güven, insanları teknolojiye aşırı bağımlı hale getirerek eleştirel düşünme becerilerini azaltabilir.

Yapay zekâ temelli sistemler; sağlık hizmetleri, devlet yönetimi, otomotiv, finans, savunma sanayi, perakende ve pazarlama, güvenlik, eğitim, lojistik, Internet, enerji, telekomünikasyon, başta olmak üzere birçok alanda kullanılmaya başlanmış olmakla birlikte, kullanılan sistemlerin ilgili görevleri insana eşdeğer ya da insandan daha iyi gerçekleştirebilmesi için araştırma-geliştirme çalışmaları hızla devam etmektedir. Sektörde makine dili(yazılım) öğrenilmesi, derin öğrenme, görüntü işleme, doğal dil işleme, veri analizi, veri görselleştirme, bilgisayar oyunları, robotik, iş zekâsı gibi alanların öğrenilmesini için insanlara çekici kılınmaktadır hatta Yapay zekâ Mühendisliği ve makine öğrenim mühendislerinin önümüzdeki 10 yıl içinde en çok aranan meslekler olacağı öngörülmektedir.

Gartner Inc., yaptığı araştırmada iş dünyasındaki yapay zekâ etkileriyle ilgili genellikle çeşitli sektörlerde aşağıdaki gibi tahminlerde bulunmuş ve bu öngörüler, yapay zekânın iş dünyasında giderek daha büyük bir rol oynayacağını ve birçok sektörde değişimi tetikleyeceğini göstermektedir.

  • 2025 yılına kadar işletmelerin %70′ i yapay zekanın sürdürülebilir ve etik kullanımını en önemli endişeleri arasında tanımlayacak.
  • 2025 yılına gelindiğinde, sohbet robotları aracılığıyla başlatılan destek taleplerinin %70′ i, müşterilerin güvensizliği nedeniyle insan gözetimi gerektirecek ve bu da hizmet maliyetlerini %40 artıracak.
  • Sentetik verilerin (Yapay zeka verileri) kullanımı, 2025 yılına kadar makine öğrenimi için gereken gerçek veri hacmini %70 oranında azaltacak.
  • 2025 yılına kadar büyük kuruluşlardan gelen pazarlama mesajlarının %30′ u sentetik olarak oluşturulacak. Bu oran 2022’de %2′ nin altındaydı.
  • Yapay zekadaki tüm ilerlemelere rağmen 2026 yılına kadar küresel istihdam üzerindeki etki nötr olacak; net bir azalma veya artış olmayacak.
  • Yapay zeka, 2030 yılına kadar küresel CO2 emisyonlarını %5 ila 15 oranında azaltabilir ve dünya elektriğinin %3,5’ini tüketebilir.
  • 2030 yılına gelindiğinde, yapay zeka ajanları tarafından insan gözetimi olmadan alınan kararlar, varlık hasarı nedeniyle 100 milyar dolarlık kayba neden olacak.
  • 2033 yılına gelindiğinde yapay zeka çözümleri yarım milyardan fazla net yeni insan işinin ortaya çıkmasına neden olacak.

İşletmeler yapay zekadan nasıl yararlanabilir?

İşletmeler, yapay zekayı bir dizi alanda kullanarak yaratıcılığı ve hızlı sonuçları her alanda elde edebilirler. Örneğin, sesli komutlara ve bilgi alımına yardımcı olan Siri ve Alexa gibi sanal asistanlar, işletmelerin kullanımında hız ve kişiselleştirilmiş içerik sunma açısından önemli bir rol oynayabilirler. Sosyal medya algoritmaları, kullanıcılar için kişiselleştirilmiş içerik üretirken, finansal kurumlar için şüpheli işlemleri ve dolandırıcılığı tespit etme gibi alanlarda yapay zekâ destekli sistemler kaçınılmaz bir hale gelmektedir. Ayrıca, sağlık sektöründe hastalık tespiti ve tedavi planlaması için yapay zekâ destekli sağlık hizmetleri teşhisleri örnek olarak gösterilebilir. İşletmelerin yapay zekayı benimsemesinin nedenleri arasında şu unsurlar öne çıkmaktadır:

Kullanım Kolaylığı ve Maliyetlerin Düşmesi: Operasyonları kolaylaştırmak ve maliyetleri azaltmak için yapay zekâ kullanımı.

Kişiselleştirilmiş Müşteri Deneyimi: Müşteri deneyimlerini geliştirmek için kişiselleştirilmiş hizmetler ve destek sağlama.

Tedarik Zinciri ve Envanter Kontrolü Optimizasyonu: Tedarik zinciri yönetimi ve envanter kontrolünü optimize etme.

Tahmine Dayalı Analitik ve Karar Verme Süreçleri: Sektöre dayalı farkındalık oluşturma ve daha iyi karar verme için tahmine dayalı analitik kullanımı ve uygulamaları.

Ürün ve Hizmet İyileştirmesi: Müşteri geri bildirimlerine ve veri analizine dayalı olarak ürün ve hizmet tekliflerini geliştirme.

İşletmelerin yapay zekayı bu alanlarda benimsemesi, verimliliği artırmanın yanı sıra daha rekabetçi ve müşteri odaklı olmalarına da yardımcı olabilir.

Büyük teknoloji firmaları, yapay zekanın “elektriğin icadından bu yana gelen en devrimci teknoloji” olduğunu vurguluyorlar. Aynı zamanda, yapay zekanın sadece bir makine olmadığını, doğayı ve insanları sömüren bir endüstri olduğunu belirtiyorlar. Bu nedenle, yapay zeka okuryazarlığının ve uygulamalarının kurum içinde daha fazla benimsenmesinin önemli olduğunu ifade edebiliriz. Daha fazla bilgi için bize info@cfecert.co.uk adresinden ulaşabilirsiniz.

*kaynak

ISO 9001 KYS

ISO 9001, kuruluşların bir Kalite Yönetim Sistemi (QMS) uygulamasına yardımcı olmak için tasarlanmış uluslararası standarttır.

Daha Fazla Bilgi Alın